Dr. Hasan Fındık

Hayatı Yenile..

Memenin Güzel Görünmesi için İdeal Ölçüsü ve Şekli Ne Olmalıdır?

Kadınların bir kısmı memelerinin küçük olmasından yakınırken bir diğer kısmı büyüklüğünden dolayı, bazıları ise memelerinin sarkık olması nedeniyle mutsuz bir ruh hali içerisindeler. Bu bağlamda kadın yaşamında mutluluk, özgüven ve dolayısı ile başarı gibi temel konularda meme görünümlerinin bu kadar belirleyici olmasını ve ruhsal durumlarını bu kadar etkilemesini şöyle açıklayabiliriz

Meme dokusunu vücut hatlarından ayrı olarak düşünmek hatalı olur. Boy, kilo, kalça ve omuz genişliği gibi parametrelerle birlikte bir bütün olarak değerlendirilmesi gerekir. Meme şekil ve boyut olarak mükemmel olsa bile eğer vücut hatları ile uyumsuz ise güzel görünmeyecektir. Örneğin beli ve baseni tam saran giysiler giyildiğinde, göğüs bölgesinde giysi bol veya göğüsleri orta kısımda toparlayacak şekilde dar kalmamalıdır. Dekolte giysiler, mayo veya bikini giyildiğinde meme ek olarak birtakım desteklere ihtiyaç duymamalıdır. Kişi kendisini böylelikle mutlu, rahat ve güzel hissedecektir. Bu da çevresindeki insanlara özgüven olarak yansıyacaktır ki; ilk izlenimde bu çok önemlidir. Meme şeklini matematiksel olarak tarif edebilmek mümkün değil ancak tanımlamak gerekirse karşıdan bakıldığında tepesini meme başının oluşturduğu konik şekilde, meme dokusunun sarkarak altındaki oluğu geçmediği, diri görünümlü, yandan bakıldığında ise damlası şekilde olan meme estetik ve güzel meme olarak değerlendirilebilir. Bu nedenle meme ameliyatlarında Plastik cerrah, memenin bu kendine has şekline ulaşabilmek için sadece bilgi ve tecrübesini değil aynı zamanda hayal gücünü, vizyonunu ve bir heykeltıraş gibi sanatsal yönünü ön plana çıkarmak zorundadır.

Bu Ameliyatlarda Kullanılacak Tekniğin Seçimine Nasıl Karar Veriliyor?

Estetik amaçlı ameliyatların temel olarak tek bir amacı vardır:  Ameliyat edilmesi istenen doku yada organdan kaynaklanan ruhsal, sosyal yada fiziksel sıkıntının giderilerek mutluluk ve özgüven olarak kişiye dönüşümünü sağlamak. Meme operasyonlarında da bunu sağlayabilmek için pek çok teknik geliştirilmiştir. Gün geçtikçe hasta memnuniyetinin yüksek olduğu teknikler ortaya çıkmaktadır. Hangi tekniğin kullanılacağı konusunda hastanın beklentileri, meme büyüklüğü ve cerrahin kişisel seçimi rol oynar. Her cerrahin tercih ettiği bir teknik vardır ve bu tekniğin sonuçlarının hasta tarafından önceden bilinmesi gereklidir. Aynı şekilde hastanın beklentilerinin de cerrah tarafından net bir şekilde anlaşılmış olması lazımdır.

Meme küçültme ameliyatlarında ise mutlaka iz kalacaktır. Önemli olan bu izin ne kadar az bir alanda ve ne kadar belirsiz olduğu, sütyenden ve giysilerin dekoltelerinden dışarıya taşıp taşmadığı ve özel hayatı negatif olarak etkileyip etkilemediğidir. Klasik ters “T” tekniklerinde areola (meme ucu çevresindeki koyu alan) çevresinden başlayıp aşağıya doğru inen ve memenin altındaki doğal kıvrımdan her iki yana uzanan, hem dikey hemde yatay kolları olan ters “T” şeklinde bir iz kalmaktadır. 1970’lerde ortaya atılan ancak, planlanmasında bir takım değişiklikler yapılması, uygulama aşamasında da tekniğe liposakşın eklenmesi sonrası, daha güzel bir meme şekli elde edilebilmektedir, Yaklaşık on yıl önce popüler olan “Vertical Mammoplasty” tekniğinde ise meme altındaki kıvrımda yatay iz bırakılmamaktadır. Ameliyat sonrası iz ters“T” şeklinde değil de sadece “I” şeklinde düz bir dikey çizgi olarak kalır. Bu iz de oldukça iyi iyileşir ve hastayı özel ilişkilerinde kesinlikle rahatsız etmeyen, belli belirsiz bir izdir.

Bu ameliyatlarda süt üreten bezler ve sütü meme ucuna taşıyacak kanallar mutlaka etkilenecektir fakat etkilenmenin boyutu ve kalıcı olup olmayacağı tercih edilen teknikle doğrudan ilişkilidir. Meme başı duyusundaki etkilenme derecesi de aynI şekilde teknikle ilişkili olarak değişecektir. Bazı meme küçültme ameliyat tekniklerinde meme ucu duyusu tamamen kaybolmakta, bazılarında ise hiç değişmemektedir.

Meme küçültme ameliyatları sadece estetik amaçla değil, aynI zamanda sağlık amacıyla da yapılabilir. Bazı büyük memeler kişinin ruh sağlığını etkiler veya asosyal bir kişiliğe sokar ise ya da bel ve boyun ağrısı, meme altında pişik ve mantar oluşumları, yatarken nefes almada zorluk, yürürken çabuk yorulma gibi sıkıntılara neden oluyor ise meme küçültme ameliyatları zaten bu sıkıntılardan kurtulmak için gereklidir.

Yapılan çalışmalar göstermiştir ki meme küçültme operasyonu geçiren bayanlarda kanser gelişme riski, küçültme operasyonu geçirmeyenlere oranla %40 civarında azalmıştır.

Meme ve areola asimetrileri hem küçültme hem büyütme hem de dikleştirme operasyonlarında simetrik hale getirilir. EŞ zamanlı olarak meme sarkıklıkları da düzeltilir. Eğer meme büyüklüğü normal ama sarkıklık mevcut ise büyüklük değiştirilmeden sadece meme dikleştirme ameliyatı uygulanır.

Erkeklerde meme büyümesi bazı ilaçların kullanılması sonucu olabilir, bazı hastalıklarda da meme büyümesi gelişebilir. Bazen de (örneğin vücut geliştirme için) hormon kullanan kişilerde meme büyüyebilir. Bunların dışında bebeklik ve ergenlikte olduğu gibi tamamen fizyolojik meme büyümeleri de olabilir. Erkeklerdeki bu meme büyümesine jinekomasti denir. Jinekomasti ameliyatında fazla gelişmiş meme dokusu alınır. Operasyona liposakşın (liposuction) da eklenebilir. Jinekomasti ameliyatları, sonuçları oldukça doğal ve iz problemi olmayan mutlu edici ameliyatlardır.

Bu sitede kullanıcı deneyimini geliştirmek ve sitenin verimli çalışmasını sağlamak için çerezler kullanılmaktadır. Daha fazla bilgi için Çerez Politikamızı okuyun.